Türkçe - İngilizce
esnafça teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- esnaf
- artisan
- esnaf
- shopkeeper
Napoleon called the English a nation of shopkeepers.
-Napolyon, İngilizleri bir esnaf milleti olarak nitelendirdi.
- esnaf
- {i} tradesman
A bad tradesman blames his tools.
-Kötü bir esnaf aletlerini suçlar.
The tradesman promised to come the next day.
-Esnaf sonraki gün geleceğine söz verdi.
- esnaf
- (Ticaret) market keeper
- esnaf
- (Ticaret) craftsmen
- esnaf
- (Kanun) craftman
- esnaf
- tradesmen
Confrontations with tradesmen cause stressful situations.
-Esnafla karşı karşıya gelmek stresli durumlara neden olur.
- esnaf
- (Ticaret) storekeeper
- esnaf
- tradesman, smallscale retailer, street hawker; artisan; tradesmen; artisans
- esnaf
- handicraftsman
- esnaf
- trades, guilds; tradesmen, artisan
- esnaf
- slang pander
- esnaf
- obs. trades, guilds
- esnaf
- slang prostitute
- esnaf
- tradespeople
- esnaf
- artificer
- esnaf
- monger
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
esnafça teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- ESNAF
- (Hukuk) Ekonomik faaliyeti, parasal sermayesinden çok, bedensel çalışmasına bağlı, sanatkar ve ticaret sahibi
- ESNAF
- (Osmanlı Dönemi) Sınıflar. Sıralar. Türlüler, menbalar, menşe'ler, asıllar, esaslar
- esnaf
- Küçük sermaye ve sanat sahibi: "Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim."- S. F. Abasıyanık
- esnaf
- Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse
- esnaf
- Küçük ticaretle ya da el zanaatlarıyla geçinen kimselere verilen ad
- esnaf
- Kötü yola sapmış olan kadın
- esnaf
- Küçük sermaye ve sanat sahibi
- esnâf
- (Osmanlı Dönemi) Sınıflar, cinsler
İlgili Terimler
esnafça
Heceleme
es·naf·çaResimler
Geçmiş
Favoriler