He met a pretty brunette at the evening party.
 - Akşam partisinde güzel bir esmerle tanıştı.
Is your wife a blonde or a brunette?
 - Karın sarışın mı yoksa esmer mi?
A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
 - Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
I can't understand how she can be so fair when her brother is swarthy.
 - Erkek kardeşi esmer olduğunda onun nasıl bu kadar sarışın olduğunu anlayamıyorum.
Tom eats a lot of brown rice.
 - Tom çok fazla esmer pirinç yer.
She was very brown after her holiday.
 - O, tatilinden sonra çok esmerdi.
Tom is the name of my swart warthog.
 - Tom esmer Afrika domuzumun adıdır.
A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
 - Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
Wienczysława is the most beautiful brunette in the workplace.
 - Wienczysława, işyerindeki en güzel esmerdir.
She was a bubbly twenty-year-old brunette.
 - O yirmi yaşında şen şakrak bir esmerdi.
Tom is dark and handsome.
 - Tom esmer ve yakışıklıdır.
He's dark and handsome.
 - O esmer ve yakışıklı.