Hepiniz hatalısınız gibi görünüyor.
- It appears that you are all mistaken.
Bana öyle geliyor ki sen hatalısın.
- It appears to me you are mistaken.
Ne yazık ki yanılmıştır.
- He is sadly mistaken.
Tom yanılmış olabilirdi.
- Tom could've been mistaken.
Sanırım o email'i yanlışlıkla Tom'a gönderdim.
- I think I mistakenly sent that email to Tom.
Savaş yanlış bir politikadan sonuçlandı.
- The war resulted from a mistaken policy.