equipment for cooking and injecting narcotics

listen to the pronunciation of equipment for cooking and injecting narcotics
İngilizce - Türkçe

equipment for cooking and injecting narcotics teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

works
(Askeri) bayındırlık
works
asar
works
(Askeri) tahkimat
works
{i} fabrika

O bir fabrikada çalışıyor. - He works in a factory.

Babam bir fabrika için çalışmaktadır. - My father works for a factory.

works
{i} çalışmalar

Onun en son çalışmaları geçici sergide. - His latest works are on temporary display.

Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir. - This book is one of the poet's best works.

works
{i} eserler

Tom'un eserlerde çok sayıda projesi var. - Tom has a lot of projects in the works.

Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir. - This book is one of the poet's best works.

works
{i} tesis

Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var. - We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.

Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta. - The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.

works
{i} yapıtlar
works
{i} atölye

Ben atölyede çalışıyorum. - I am working at the workshop.

Tom'un bodrumunda bir atölyesi var. - Tom has a workshop in his basement.

works
work işle/çalıştır/çalış
works
{i} imalathane
works
{i} işler

Ben işlerin kontrolünü aldım. - I got control of the works.

Birisi işleri baltaladı. - Someone's put a spanner in the works.

works
parça/eser/iş
works
{i} yapı

Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor. - Tom works out in a gym near his house.

O tamamen reklam yapıldığı gibi çalışır. - It works exactly as advertised.

works
(Askeri) TAHKİMAT: Bak. "fortification"
works
{i}

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir. - The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır. - Tom is not a lazy boy. As a matter of fact, he works hard.

works
{i} istihkâm
İngilizce - İngilizce
works
equipment for cooking and injecting narcotics

    Heceleme

    e·quip·ment for cook·ing and injecting narcotics

    Türkçe nasıl söylenir

    îkwîpmınt fôr kûkîng ınd încektîng närkätîks

    Telaffuz

    /əˈkwəpmənt ˈfôr ˈko͝okəɴɢ ənd ənˈʤektəɴɢ närˈkätəks/ /ɪˈkwɪpmənt ˈfɔːr ˈkʊkɪŋ ənd ɪnˈʤɛktɪŋ nɑːrˈkɑːtɪks/