zwiespältig

listen to the pronunciation of zwiespältig
German - Turkish
çelişkili
English - Turkish

Definition of zwiespältig in English Turkish dictionary

conflicting
{s} çelişkili

Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı. - Layla's conflicting testimony confused the court.

Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var. - I have conflicting feelings about my childhood.

ambivalent
{s} duyguları çelişen
conflicting
çakışma
conflicting
çelişme
ambivalent
zıt/çelişik duygular taşıyan
ambivalent
Bir şeye ya da bir kimseye karşı hem iyi hem kötü hislere sahip olan

1. She seems to feel ambivalent about her new job. 2. He has an ambivalent attitude towards her.

ambivalent
(Tıp) Birbirine zıt (karşıt) olan iki yönde de kuvvetli, tezatlı
ambivalent
zıt duygular taşıyan
ambivalent
{s} kararsız
ambivalent
{s} karışık duygular besleyen
ambivalent
{s} birbirine zıt hisleri olan, karışık hisleri olan; değişken
ambivalent
karışık hisler besleyen
conflicting
{s} zıt
conflicting
{s} aykırı düşen
conflicting
çelişen
conflicting
{s} tutarsız