zusammengetroffen

listen to the pronunciation of zusammengetroffen
English - Turkish

Definition of zusammengetroffen in English Turkish dictionary

met
karşılaşılan
met
karşılaşılmış
joined
(Askeri) birleşen
joined
(Askeri) birleştirilen
joined
(Askeri) katılan
joined
(Askeri) katılmış

Geçen yaz, sonunda on iki yıl önce katılmış olduğum firmadan ayrıldım. - Last summer, I finally left the firm that I had joined twelve years before.

Partiye katılmış olmayı umuyordum. - I hoped to have joined the party.

met
(Meteoroloji) git

Boston'a hiç gitmediysen Tom'la tanışamazdın. - If you had never gone to Boston, you wouldn't have met Tom.

Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım. - When I went to Tokyo, I met him.

met
buluşulmuş
got together
toplan
joined
{f} birleştir
met
tanışılmış
joined
birleşmiş
joined
(Askeri) BİRLEŞTİRİLMİŞ, BİRLEŞTİRİLEN, BİRLEŞEN, KATILMIŞ, KATILAN: Bak. "combined"
German - English