Definition of zusammengesetzt in German Turkish dictionary
- bileşik
- {tsu'zamıngızetst} birleşik, bileşik
- mürekkep
- ibaret
- müteşekkil
Definition of zusammengesetzt in English Turkish dictionary
- compiled
- derlenmiş
Bu veriler Tom tarafından derlenmiştir.
-This data was compiled by Tom.
Veri henüz derlenmiş değil.
-The data hasn't been compiled yet.
- assembled
- toplanan
- assembled
- çatma
- assembled
- mecmu
- assembled
- toplanmış
- compiled
- müdevven
- compiled
- derlenen
- composite
- karma
- assembled
- toplandı
Kulüp üyeleri toplantı salonunda toplandı.
-The club members assembled in the meeting room.
Öğrenciler sınıfta toplandı.
-The students assembled in the classroom.
- assembled
- Toplama, farklı yerlerden parça parça toplanılmış
- compiled
- derle(mek)
- composite
- composite photograph fotomontajla biraraya getirilmiş birkaç fotoğraftan meydana gelen resim
- assembled
- toplan
Kalabalık postanenin önünde toplandı.
-The crowd assembled in front of the post office.
Öğrenciler sınıfta toplandı.
-The students assembled in the classroom.
- compiled
- derle
Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
-Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
Veri henüz derlenmiş değil.
-The data hasn't been compiled yet.
- composite
- bileşik,karmaşık
- composite
- {s} karma, karışık
- composite
- (isim) alaşım, bileşikgillerden bitki
- composite
- (Askeri) MÜREKKEP HAVA FOTOĞRAFI, TERKİP EDİLMİŞ HAVA FOTOĞRAFI: Bak. "composite air photograph"
- composite
- Korent uslubu ile ionik üslup karışımı olan sütun şekline ait
- composite
- terkip
Related Terms
Definition of zusammengesetzt in German English dictionary
- put together
- composite
- framed
- unfragmented
- compiled
- pieced together
- compounded
- compound
- assembled
- composed
- pieced
- complexly
- zusammengesetzt aus
- consisting of
- Das Gericht war nicht vorschriftsgemäß zusammengesetzt.
- The court war improperly constituted
- aus etwas zusammengesetzt sein
- to be made up of something
- aus lauter kleinen Quadraten zusammengesetzt sein
- to be composed of lots of little squares
- neu zusammengesetzt
- recombined
- sich zusammengesetzt
- touched base
- sich zusammengesetzt aus
- comprised
- ungleich/verschiedenartig zusammengesetzt
- (very/widely) diverse
- ungleich/verschiedenartig zusammengesetzt
- (widely/extremely) varied