zubehör

listen to the pronunciation of zubehör
German - Turkish
English - Turkish

Definition of zubehör in English Turkish dictionary

accessory
aksesuar

Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır. - Whenever an accident happens, the first thing the doctors look for is a bracelet, a necklace, or some accessory that can provide some information about the patient.

accessory
{i} yardımcı

Bit yardımcı olman gerekiyor. - You're supposed to be an accessory.

accessory
donatı aksesuvar
accessories
(Bilgisayar) donatılar
accessories
(Bilgisayar) ek birimler
accessories
(Sinema) yardımcı donatım
accessory
(Kanun) şerik
accessories
aksesuar

Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın) - Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F).

Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum. - I feel naked without accessories.

accessory
suç ortağı

Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar. - Having sold him the murder weapon makes you an accessory to uxoricide.

Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı. - He was arrested as an accessory to the robbery.

accessories
son TDK İmlâ Kılavuzunda aksesuar olarak geçmektedir
accessories
aksesuarlar

Mağaza, kadınlar için pahalı aksesuarlar satar. - The shop sells expensive accessories for women.

Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum. - I feel naked without accessories.

accessories
(Askeri) Avadanlık (silah araç, gereç)
accessories
(isim) aksesuarlar
accessories
(Askeri) AVADANLIK: Özellikle silah ve araç gibi askeri malzemenin korunma, temizlenme, sökülme ve montajında kullanılan özel alet ve edevat
accessory
(isim) aksesuar; yardımcı, suç ortağı, yardakçı; eklenti
accessory
(İnşaat) aksesuar, yardımcı şey
accessory
aksesuar (varlığı çok önemli olmayan)
accessory
{s} suç ortaklığı eden
accessory
{i} yardakçı