ziyareti

listen to the pronunciation of ziyareti
Turkish - English
from visit
ziyaret
visit

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel. - San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.

While she was staying in Japan, she often visited Kyoto. - O, Japonya'da kalıyorken sık sık Kyoto'yu ziyaret etti.

ziyaret
visiting

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

I remember Fred visiting Kyoto with his mother. - Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.

firma ziyareti
(Ticaret) corparate travel
makam ziyareti
(Askeri) office call
nezaket ziyareti
visit of courtesy
ziyaret
(Bilgisayar) visits

He sometimes visits me. - Beni bazen ziyaret eder.

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

ziyaret
call

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

May I call on you some day? - Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

bayram ziyareti
Day visits
bayram ziyareti
bairam visit
hasta ziyareti
visitation
hasta ziyareti
visit of patients
iade ziyareti
return visit
nezaket ziyareti
courtesy visit
nezaket ziyareti
courtesy call
politika değerlendirme ziyareti
(Askeri) policy assessment visit
ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Turkish - Turkish

Definition of ziyareti in Turkish Turkish dictionary

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
bayram ziyareti
Dinî bayram günlerinde, bayramı kutlamak için yapılan kısa ziyaret, bayram tebriği
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme