German - Turkish
Definition of zitrone in German Turkish dictionary
- n {tsit'ro: nı} e limon
- [die] limon
- limonlu
- limon
Hayat sana limon veriyorsa, ondan limonata yap!
-Wenn das Leben dir Zitronen gibt, mach' Limonade daraus!
English - Turkish
Definition of zitrone in English Turkish dictionary
- lemon
- {i} limon
Bu limonlar çok taze.
-These lemons are fresh.
Asla limonla çay içmem.
-I never drink tea with lemon.
- lemon
- limonlu
Bu limonlu bademli kurabiyeler enfes.
-These lemon-almond cookies are excellent.
Bir ananas suyu, bir limonlu çay, bir bira ve bir bardak kırmızı şarap.
-A pineapple juice, a tea with lemon, a beer, and a glass of red wine.
- lemon
- (Argo) hatalı ürün
- citron
- turunç
- citron
- ağaçkavunu ağacı
- citron
- {i} ağaçkavunu
- citron
- ağaçkavunu kabuğunun reçeli veya şekerlemesi
- citron
- {i} ağaç kavunu
- citron
- {i} ağaç kavunu yemişi
- citron
- Citrus medica
- lemon
- (isim) limon, değersiz şey, işe yaramaz kimse
- lemon
- lemon balm oğulotu
- lemon
- lemon peel limon kabuğu
- lemon
- bot Melissa offi cinalis lemon drop limon şekeri
- lemon
- lemon pudding limonlu puding
- lemon
- lemon squash İng
- lemon
- {i} işe yaramaz kimse
Related Terms
German - English
Definition of zitrone in German English dictionary
- lemon
Oranges are sweeter than lemons.
-Orangen sind süßer als Zitronen.
The lemon is a sour fruit.
-Die Zitrone ist eine saure Frucht.
- citron
- Zitrone (Frucht)
- lemon (fruit)
- ausquetschen wie eine Zitrone
- to squeeze the orange dry
- die Schärfe der Zitrone
- the sharpness of the lemon
- medischer Apfel (Citrus medica) <Zitrone>
- citron
- medischer Apfel (Citrus medica) <Zitrone>
- Median apple