German - Turkish
Definition of zart in German Turkish dictionary
- {tsa: rt} ince, yumuşak; duygulu; zayıf; şefkatli, sevecen
- yumuşak, nazik; zayıf, çelimsiz; hoş, tatlı; duygulu, sevecen, şefkatli; narin, filiz gibi
- narin
- narik
- macht zart
- ihale yapılmış
- machte zart
- yapılmış yumuşak
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of zart in Turkish Turkish dictionary
- zart zurt
- Kendini önemli kişi olarak göstermek için yüksekten atıp tutarak çıkışma, kaba kuvvet gösterisi
Related Terms
English - Turkish
Definition of zart in English Turkish dictionary
- delicate
- hassas
Dini meseleler hakkında konuşmak hassas bir mevzudur.
-Speaking of religious matters is a delicate issue.
Şu anda hassas bir konumdayım.
-I am now in a delicate position.
- delicate
- {s} kolaylıkla kırılabilen, kırılgan, nazik
- delicate
- zarafet
- delicate
- yumuşak (dokunuş)
- delicate
- (yemek) leziz ve hafif
- delicate
- (alet/vb.) duyarlı
- delicate
- ince
- delicate
- zarif
Fadıl, zarif Leyla'yı acımasız bir dünyadan kurtarmak istedi.
-Fadil wanted to save the delicate Layla from a harsh world.
Layla'nın çok zarif özellikleri vardı.
-Layla had very delicate features.
- delicate
- {s} ince (yapı), narin
- delicate
- (sıfat) nazik, narin, ince, düşünceli, duyarlı; hassas, güvenli, ince (iş), ; lezzetli, nazlı
- delicate
- incelikle delicateness incelik
- delicate
- {s} nazik
- delicate
- {s} nazlı
- delicate
- {s} lezzetli
- delicate
- açık delicately nazikane
Related Terms
German - English
Definition of zart in German English dictionary
- faint
- fine
- tender
- delicate
- wispy
- tenderly
- frail
- soft
- gently
- delicately
- zart (Weingeschmack)
- gentle (wine taste)
- zart (Weingeschmack)
- delicate
- zart besaitet
- squeamish (about something)
- zart besaitet (Person) (leicht verletzbar)
- sensitive
- zart gemacht
- tenderised
- zart gemacht
- tenderized
- zart machen
- to tenderize
- zart machen
- to tenderise
- zart machend
- tenderizing
- zart machend
- tenderising
- zart schmecken
- to have a delicate taste
- Das Fleisch war zart, so wie ich es mag.
- The meat was tender, just the way I like it
- Dieser Dokumentarfilm ist nichts für zart Besaitete / zart besaitete Gemüter.
- This documentary film is not for the squeamish
- macht zart
- tenderizes
- macht zart
- tenderises
- machte zart
- tenderized
- machte zart
- tenderised
Related Terms
Turkish - English
Definition of zart in Turkish English dictionary
- zart zurt
- bluster
- zart zurt
- {k} bluster, loud but empty talk. ~ etmek (Konuşma Dili) to bluster
- zart zurt etmek
- colloq . to bluster