zamlar

listen to the pronunciation of zamlar
Turkish - English
price hikes
zam
rise

When are you going to approach him about your pay rise? - Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?

I always rise at six every morning. - Ben her sabah her zaman altıda kalkarım.

zam
{i} raise

Tom didn't have the courage to ask his boss for a raise. - Tom'un patronundan zam istemeye cesareti yoktu.

It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise. - Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.

zam
extra

Tom could use a little extra time to review for the upcoming test. - Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.

I needed a little extra time. - Biraz daha fazla zamana ihtiyacım vardı.

zam
accession
zam
(Ticaret) price hike
zam
(Ticaret) bonus
zam
increase

Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased. - Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.

Recently the demand for this product has increased faster than the supply. - Son zamanlarda bu ürün için talep arzdan daha hızlı artmıştır.

zam
markup
zam
increment
zam
raise prices
zam
a pay rise
zam
pay raise

He asked for a pay raise. - O bir maaş zammı istedi.

Most employees expect a pay raise once a year. - Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.

zam
addition; salary rise, rise, raise; increase
zam
increase, increment (added to one's salary)
zam
additional charge, surcharge
zam
price increase: Şekere yüzde otuz zam yapıldı. The price of sugar has been increased by thirty percent
zam
addition

In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology. - Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

zam
augment
zam
idem
English - English

Definition of zamlar in English English dictionary

zam
form of shortened form, kazaam