Felicja is a native of Katowice.
- Felicja bir Katowice yerlisidir.
Magdalena is a native of Łódź.
- Magdalena bir Łódź yerlisidir.
Tom is a local boy who made it big.
- Tom çok başarılı olan yerli bir erkek çocuğu.
Tom married a local girl.
- Tom yerli bir kızla evlendi.
I prefer to buy domestic rather than foreign products.
- Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
Most of these products are domestic.
- Bu ürünlerin çoğu yerli.
The indigenous population took up arms against the settlers.
- Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
Native Americans are the indigenous peoples of the United States.
- Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.