yayınlayan

listen to the pronunciation of yayınlayan
Turkish - English
emissive
(Bilgisayar) issuer
yayınla
publish

Professor White published his first book last year. - Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.

This local newspaper is published once a week. - Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır

yayınla
telecast
yayınla
{f} issue

The latest issue of the magazine will come out next Monday. - Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.

The weather service has issued a severe weather warning. - Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.

yayınla
{f} broadcast

The concert was broadcast live. - Konser canlı olarak yayınlandı.

That TV station broadcasts only movies. - O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.