Evimin küçük bir avlusu var.
- My house has a small yard.
Tom ön avlusunda bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in his front yard.
O bir yarda kumaş satın aldı.
- She bought a yard of cloth.
Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.
- The river is fifty yards across.
Japonya'da büyük alanlar bulmak nadirdir.
- It's rare to find big yards in Japan.
I need to hedge a yard of yen.
... Your car might drive itself to the repo yard. Or your high-rise apartment building may switch ...
... of cars that are sitting in the storage yard. ...