I didn't want to get injured.
 - Yaralanmak istemedim.
I didn't want to get injured.
 - Yaralanmak istemedim.
He was weakened by illness and injury.
 - O, hastalık ve yaralanma ile zayıfladı.
There are four main causes of alcohol-related death. Injury from car accidents or violence is one. Diseases like cirrhosis of the liver, cancer, heart and blood system diseases are the others.
 - Alkolle ilgili ölümün dört ana nedeni vardır. Araba kazalarından ya da şiddetten yaralanma biri, karaciğer sirozu, kanser, kalp ve kan sistemi gibi hastalıklar diğerleri.
My friend died from a wound.
 - Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
 - Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
No one else was injured.
 - Başka hiç kimse yaralanmadı.
Máire was injured in an accident.
 - Máire bir kazada yaralandı.
Máire was injured in an accident.
 - Máire bir kazada yaralandı.
A number of tourists were injured in the accident.
 - Kazada çok sayıda turist yaralandı.
Was anybody else hurt?
 - Başka kimse yaralandı mı?
Nobody else got hurt.
 - Başka hiç kimse yaralanmadı.
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
 - Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Many soldiers suffered terrible wounds in the battle.
 - Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
 - Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Thousands were killed or wounded.
 - Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı