yankı

listen to the pronunciation of yankı
Turkish - English
Turkish - Turkish
Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki, akis: "Bu çığlıklar, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa geniş yankılarla bütün yurdu kaplıyordu."- Y. Z. Ortaç
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses aksiseda, inikâs, eko: "Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin."- N. F. Kısakürek
Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki, akis
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses aksiseda, inikâs, eko
aksiseda
eko
(Osmanlı Dönemi) SADÂ
yankı bilimi
Fizik biliminin konusu ses olan kolu, akustik