yalanci

listen to the pronunciation of yalanci
Turkish - English

Definition of yalanci in Turkish English dictionary

yalancı
liar

She accused me of being a liar. - Beni bir yalancı olmakla suçladı.

Tom is a worse liar than Mary. - Tom Mary'den daha kötü bir yalancıdır.

yalancı
fibber
yalancı
mendacious
yalancı
deceitful
yalancı
twisty
yalancı
pseudo

What's the difference between science and pseudo-science? - Bilim ve yalancı bilim arasındaki fark nedir?

Creationism is pseudoscience. - Yaratılışçılık yalancı bilimdir.

yalancı
quack

Mary is a quack doctor. - Mary bir yalancı doktor.

yalancı
simulator
yalancı
fabulist
yalancı
imitation, artificial, false
yalancı
liar, storyteller, twister; false, counterfeit, deceitful, artificial
yalancı
untruthful
yalancı
prevaricator
yalancı
twister
yalancı
sham

A shameless liar speaks smilingly. - Utanmaz bir yalancı gülümseyerek konuşur.

yalancı
taleteller
yalancı
fabricator
yalancı
dishonest
yalancı
wrong
yalancı
(Askeri) dummy
yalancı
feint
yalancı
counterfeit
yalancı
storyteller
yalancı
deceiver
yalancı
artificial
yalancı
mock
yalancı
fake
yalancı
(Biyoloji) spurious
yalancı
false

If that's false, she's a liar. - Bu yanlışsa o yalancıdır.

yalancı meme
dummy
yalancı ayak
false leg
yalancı meyve
false fruit
yalancı apollo
(Tabiat Doğa) (kelebek) false apollo
yalancı büküm
false twist
yalancı darı
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: buğdaygiller,necliye) Dallasgrass, watergrass, water paspalum
yalancı doktor
quack doctor
yalancı dünya
this transitory life
yalancı gebelik
false pregnancy
yalancı güneş
parhelion
yalancı inci
artificial pearl
yalancı işlem
pseudo-operation
yalancı karabiber ağacı
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: antepfıstığıgiller,biladeriye) California pepper tree
yalancı kayıt
pseudo-record
yalancı kimse
deceiver
yalancı kod
pseudocode
yalancı komut
pseudo instruction
yalancı mermer
stucco
yalancı odun
sap wood
yalancı odun
sapwood, sap
yalancı operatör
pseudo-operator
yalancı pehlivan
person who pretends to be able to do what he can't, big talker
yalancı servi
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: servigiller,selvigiller,serviye) Lawson false cypress, ginger-pine
yalancı sinameki
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) [syn.: yalancı sinameki, sinayı kazip ağacı] bladder senna
yalancı sofu
sanctified
yalancı sofuluk
sanctimoniousness
yalancı sofuluk
sanctimony
yalancı sofuluk
religiosity
yalancı tanık
perjurer
yalancı tanık/şahit
law perjurer
yalancı tanıklık
perjury
yalancı tanıklık etmek
to perjure
yalancı taş
imitation jewel
yalancı ufuk
gyro horizon
yalancı çivitağacı
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) [syn.: yalancı çivitağacı, melezçivit] indigobush, false indigo, bastard indigo
yalancı çiçek
artificial flower
yalancı çıkarmak
to belie, to contradict
yalancı çıkarmak
1. to prove (someone) a liar. 2. to call (someone) a liar, claim that (someone) is a liar
yalancı çıkarmak
belie
yalancı çıkmak
1. to look like a liar, appear to be a liar. 2. to turn out to be a liar
yalancı öbek
groupoid
yalancı ödağacı
eaglewood
yalancı ısırgan otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) common gipsyweed, gipsy-wort
yalancı şahit
faked up evidence
yalancı şahit
perjurer
yalancı şahitlik
perjury

More women than men commit perjury. - Erkeklerden daha çok kadınlar yalancı şahitlik yaparlar.

Tom was charged with perjury. - Tom yalancı şahitlikle suçlandı.

yalancı şahitlik yaptırmak
suborn
yalancı şahitliğe dayanan
perjured
yalancı şahitliğe teşvik
subornation
geveze, yalancı
chatterbox, a liar
ağaçtan yalancı odun çıkarmak
sap
beni yalancı çıkar
make a liar out of me
tam bir yalancı
an unmitigated liar
tam bir yalancı
an accomplished liar
Turkish - Turkish

Definition of yalanci in Turkish Turkish dictionary

yalancı
Yalan söylemeyi huy edinmiş olan (kimse): "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar."- Atasözü
yalancı
Gerçek olmayan, gerçeğe benzetilmiş: "Fakat ben bu yalancı neşeye inanıyordum."- R. N. Güntekin
yalancı
Yalan söylemeyi huy edinmiş olan (kimse)
yalancı
Gerçek olmayan, gerçeğe benzetilmiş
Yalancı
(Osmanlı Dönemi) YELMA'
Yalancı
(Osmanlı Dönemi) MİMSAH
Yalancı
(Osmanlı Dönemi) KALBZEN
Yalancı
(Osmanlı Dönemi) MEYYAN
yalancı tan
(Tekstil) Tan yerinde gün doğmadan beliren, sonradan kaybolan geçici aydınlık, geçici tan, fecrikâzip
yalancı akasya
Salkım ağacı (Robinia pseudoacacia)
yalancı ayak
Bir hücreli hayvanlarda hareket ve beslenmeye yarayan protoplazma uzantısı
yalancı biber
Akdeniz ülkelerinde süs ağacı olarak yetiştirilen, 5-10 m yüksekliğinde, kışın yaprak dökmeyen bir ağaççık (Schimus mollis)
yalancı cep
Gizli cep
yalancı dolma
Biber, patlıcan, asma yaprağı gibi sebzelerle yapılan, kıymasız, zeytinyağlı dolma
yalancı dünya
Geçici, ölümlü hayat, bu dünya
yalancı meyve
Meyve görünümünde yapılmış süs eşyası
yalancı pehlivan
Yapamayacağı bir işi yapabilecekmiş gibi görünen kimse
yalancı safran
Birleşikgillerden, çiçekleri safrana benzeyen bir bitki, papağanyemi, aspur (Carthamus tinctorius)
yalancı tanık
Bilgisine başvurulduğu hâlde doğruyu söylemeyen kişi
yalancı taş
Değerli taşların camdan yapılmış taklidi
yalancı öd ağacı
Kalembek
yalancı şahit
Yalancı tanık
yalancı şöhret
Birden bire ün kazanmış kimse