yaşanan

listen to the pronunciation of yaşanan
Turkish - English

Definition of yaşanan in Turkish English dictionary

yaşa
{f} live

Please tell me where you will live. - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

Nobody lives in this house. - Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

yaşananlar
experiences
yaşa
{f} living

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

She is used to living alone. - Yalnız yaşamaya alışkın.

başlangıçta yaşanan zorluklar
teething troubles
yaşa
huzza
yaşa
Hurray!, Hooray!
yaşa
cheers
yaşa
long live

Long live the Tatoeba Project! - Çok yaşa Tatoeba Projesi!

Long live the brotherhood of all peoples. - Yaşasın tüm halkların kardeşliği.

yaşa
viva
yaşa
whoopee
yaşa
hurray

Hurray! I have found it! - Yaşasın! Ben onu buldum!

yaşa
hooray
yaşa
hurrah
yaşa
know

Tom knows a man who lives in Boston. - Tom Bostonda yaşayan bir adam tanıyor.

Do you know where Miss Hudson lives? - Bayan Hudson'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?

yaşa
inhabit

Animals inhabit the forest. - Hayvanlar ormanda yaşar.

What animals inhabit those islands? - Şu adalarda hangi hayvanlar yaşar?

yaşa
subsist
Turkish - Turkish

Definition of yaşanan in Turkish Turkish dictionary

Yaşa
yaşasın
yaşa
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir
yaşa
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir: "Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa."- T. Fikret