yaşa!

listen to the pronunciation of yaşa!
Turkish - English
Hear hear!
{f} live

Meerkats live in Africa. - Mirketler Afrika'da yaşar.

Nobody lives in this house. - Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

{f} living

I like living with you. - Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

huzza
Hurray!, Hooray!
cheers
long live

Long live the brotherhood of all peoples. - Yaşasın tüm halkların kardeşliği.

Long live the Tatoeba Project! - Çok yaşa Tatoeba Projesi!

viva
whoopee
hurray

Hurray! I have found it! - Yaşasın! Ben onu buldum!

hooray
hurrah
know

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

Tom knows a man who lives in Boston. - Tom Bostonda yaşayan bir adam tanıyor.

inhabit

What animals inhabit those islands? - Şu adalarda hangi hayvanlar yaşar?

The region has never been inhabited by people. - Bölgede insanlar hiç yaşamadı.

subsist
Turkish - Turkish
yaşasın
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir
Hoşnutluk, sevinç gibi duyguları anlatmak için söylenir: "Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa."- T. Fikret