Asked what her doctor thought about her longevity, the centenarian replied: I don't have a doctor. He died.
- Doktorunun, uzun ömrü hakkında ne düşündüğü sorulduğunda yüzyıllık çınar: Doktorum yok. Öldü. diye yanıt verdi.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Although many European researchers have studied ancient Persian literature in the nineteenth century, the new world is not paying attention to our contemporary literature.
- Birçok Avrupalı araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.
The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.
- İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
Her family had a history of genetic diseases that dated back several centuries.
- Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.