Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
 - Tom has to speak French at work.
Tom'u çalışırken gördüm.
 - I've seen Tom at work.
Babam şimdi hastanede iş başında.
 - My father is now at work at the hospital.
Çalışma odasında hâlâ iş başında.
 - He is still at work in the workroom.
Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.
 - I didn't get much sleep last night so I was nodding off all day at work.
O şimdi işte fakat yedide dönecek.
 - He is at work now, but will return at seven.