Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
 - I called his office again and again, but no one answered.
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
 - Finding his office was easy.
Onun ofisini bulmak kolaydı.
 - Finding his office was easy.
Ofise bir ilave yaptılar.
 - They built an extension to the office.
Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi.
 - The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
 - Having finished my work, I left the office.