Tom birazdan burada olmalı.
- Tom should be here soon.
Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
- She came back soon after five o'clock.
Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı.
- The news that the school had been burned down soon spread though the town.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi.
- The sooner you do it, the better it is.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?
- Do you plan on going home anytime soon?
İşlerin yakın zamanda değişeceğini sanmıyorum.
- I don't think things will change anytime soon.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Sanırım yakında tüm işleri bitirmiş olacaksınız.
- I think you will have done all the work soon.