Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
- After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.
Bu yokuş yukarı bir yoldur.
- This is an uphill road.
Bu çetin bir mücadeleydi.
- It was an uphill struggle.
Onlar öğretmenlerinin sorusuna güçlükle cevap verdi.
- They answered their teacher's question with difficulty.
Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.
- The old woman climbed the stairs with difficulty.
Yaşlı adam kaçtı ama güçlükle.
- The old man escaped, but with difficulty.
Köpek güçlükle nefes aldı.
- The dog breathed with difficulty.
Biz dağa tırmandık ama zorlukla.
- We climbed up the mountain, but with difficulty.
Ben sınavı zorlukla geçtim.
- I passed the examination with difficulty.
... available, more difficulty in finding things that are ...
... that I play with in this book is called desirable difficulty. ...