ways, means, action, proceedings

listen to the pronunciation of ways, means, action, proceedings
English - Turkish

Definition of ways, means, action, proceedings in English Turkish dictionary

measures
(Mukavele) önlemler, aksiyonlar, tedbirler
measures
(Ticaret) tedbirler

Yangın yetersiz tedbirlerle önlenemez. - Fire cannot be prevented by half measures.

Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı. - Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.

measures
(Ticaret) önlemler

Sert zamanlar sert önlemler gerektirir. - Drastic times call for drastic measures.

Böylesine önlemler gerekli değildi. - Such measures were not necessary.

measures
(Ticaret) had
English - English
{n} measures