Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
- I stayed at my uncle's during the summer.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Many peasants died during the drought.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
- Fortunately they had no storms on the way.