Bu önceden tasarlanmış bir suçtu.
- This was a premeditated crime.
O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
- He broke the window intentionally.
Evet, bunu kasıtlı yaptım.
- Yes, I did this intentionally.
Bu önceden tasarlanmış bir suçtu.
- This was a premeditated crime.