Definition of vormittags in English Turkish dictionary
- mornings
- z., k.dili. sabahları
- mornings
- sabah
Pazar sabahları geç kalkar.
- She gets up late on Sunday mornings.
Sabahları ve akşamları hava soğur, bu yüzden nasıl giyineceğime dikkat etmek istiyorum.
- It gets cold in the mornings and evenings, so I want to take care how I dress.
- ante meridiem
- sabah
- ante meridiem
- öğleden önce
- in the morning
- sabahleyin
Ben sabahleyin duş alabilir miyim?
- May I take a shower in the morning?
Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.
- In the morning, we clear the futon.
- ante meridiem
- Öğleden evvel
- midmorning
- Kuşluk vakti
- mornings
- sabahları
Sabahları nehir boyunca yürümeyi severim.
- I love to walk along the river in the mornings.
Sabahları çok tembelim ve hiçbir şey yapmak istemiyorum.
- In the mornings I'm very lazy and don't want to do anything.
- in the morning
- sabahtan
- in the morning
- sabah
Roosevelt sabah kiliseye gitti.
- Roosevelt went to church in the morning.
Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı.
- Tom called me yesterday at nine in the morning.
