Turkish - English
Definition of vidalanma in Turkish English dictionary
- vidala
- {f} screw
You have to tighten those screws.
-Sen o vidaları sıkmak zorundasın.
Before you screw on the nut, put a washer on it.
-Somunu vidalamadan önce ona bir pul koyun.
- vidala
- {f} screwing
- vidala
- calfskin
- vidala
- {f} screwed
- vidala
- calf
- vidalanmak
- to be screwed in place
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of vidalanma in Turkish Turkish dictionary
- Vidalanmak işi
- vidala
- Tabakalanmış dana derisi
- vidala
- Çanta ve ayakkabı yapılan tabaklanmış dana derisi
- vidala
- çanta ve ayakkabı yapımında kullanılan tabakalanmış dana derisi
- vidalanmak
- Vidalamak işine konu olmak
Related Terms
vidalanma
Hyphenation
vi·da·lan·maResimler
History
Favorites