Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

very rapid current through a comparatively narrow channel

listen to the pronunciation of very rapid current through a comparatively narrow channel
English - Turkish

Definition of very rapid current through a comparatively narrow channel in English Turkish dictionary

race
yarışmak

Cidden benimle yarışmak istiyor musun? - Do you seriously want to race me?

race
yarış

Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı. - The United States had won the race to the moon.

Yüz elli kişi maraton yarışına girdi. - One hundred and fifty people entered the marathon race.

race
ırk

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir. - Atomic bombs are a danger to the human race.

Amerika'da yaşayan birçok farklı ırklarda insanlar vardır. - There are people of many different races living in America.

race
{i} familya
race
(aracı) hızlı sürmek
race
kök

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

race
kavim
race
{i} at yarışı

O dürbünüyle at yarışı izledi. - He watched the horse race with his binoculars.

O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi. - He watched the horse race using his binoculars.

race
çok hızlı götürmek
race
{i} yuva (makine)
race
{i} mücâdele

O, kayak yarışlarında mücadele ediyor. - He competes in ski races.

race
hareket eden bir makina parçası yatağı
race
fazla hızlı işlemek ma-
race
{f} yarıştırmak
race
yuva
race
{i} sınıf
race
{f} (atı) dörtnala koşturmak; (aracı) hızlı sürmek. 4
race
{i} döl, nesil
English - English
race
A very rapid current through a comparatively narrow channel
race
very rapid current through a comparatively narrow channel

    Hyphenation

    ve·ry rap·id cur·rent through a com·par·a·tive·ly nar·row Chan·nel

    Turkish pronunciation

    veri räpıd kärınt thru ı kımperıtîvli närō çänıl

    Pronunciation

    /ˈverē ˈrapəd ˈkärənt ˈᴛʜro͞o ə kəmˈperətəvlē ˈnarō ˈʧanəl/ /ˈvɛriː ˈræpəd ˈkɑːrənt ˈθruː ə kəmˈpɛrətɪvliː ˈnæroʊ ˈʧænəl/
Favorites