uzmanlik

listen to the pronunciation of uzmanlik
Turkish - English

Definition of uzmanlik in Turkish English dictionary

uzmanlık
speciality
uzmanlık
expertise

What is your area of expertise? - Uzmanlık alanınız nedir?

The game of chess requires much concentration and expertise. - Satranç oyunu fazla konsantrasyon ve uzmanlık gerektirir.

uzmanlık
being a specialist; specialty
uzmanlık
being an expert; expertise
uzmanlık
expertness
uzmanlık
expertise; specialization
uzmanlık
know how
uzmanlık
specialty

What is your specialty? - Uzmanlık alanın nedir?

This is not my specialty. - Bu benim uzmanlık alanım değil.

uzmanlık
proficiency
uzmanlık
practice
uzmanlık
expertize
uzmanlık
province
uzmanlık
specialist
uzmanlık
specialize
uzmanlık
(Biyoloji) specialization
uzman
expert

Tom should consult an expert. - Tom bir uzmana danışmalı.

Dieticians are experts in the food industry. - Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.

uzman
specialist

Tom wanted to become a search-and-rescue specialist. - Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.

I'm not a specialist. - Ben bir uzman değilim.

uzmanlık alanı
province
uzmanlık alanı
profession

I think that's an interesting profession. - Bence bu enteresan bir uzmanlık alanı.

uzmanlık alanımda değil
it's not within my province
uzmanlık dalı
province
uzmanlık gerektiren
specialistic
uzman
{i} authority

Tom is an authority on jazz. - Tom, cazda bir uzmandır.

He's an authority in his field. - O, alanında bir uzmandır.

uzman
expert, specialist, connoisseur, consultant, dab, pundit
uzman
professional

Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals? - Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?

You need a professional to translate this. - Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.

uzman
{i} adept
uzman
{i} don

For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much. - Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.

Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right? - Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?

uzman
{i} dabster
uzman
{i} oracle
teknik uzmanlık
(Bilgisayar) field engineering
uzman
consultant
uzman
well-versed
uzman
(Askeri) qualified
uzman
witness
uzman
judge

Tom certainly is a poor judge of character. - Tom kesinlikle kötü bir karakter uzmanı.

The judges haven't yet picked the best book. - Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.

uzman
operator
uzman
dab
uzman
connoisseur
uzman
student
Uzman
perite
Uzman
maven
tıp uzmanlık sınavı
(Tıp, İlaç) medicine specialty exam
BM'ye bağlı uzmanlık kurumları
(Hukuk) UN specialised agencies
subay uzmanlık ek eğitimi
(Askeri) officer supplemental training
uzman
regular
uzman
(astsubay) technician
uzman
fiend
uzman
proficient

We are looking for someone who is proficient in French. - Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.

Which foreign language are you most proficient in? - En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?

uzman
(Hukuk) pundit
Turkish - Turkish

Definition of uzmanlik in Turkish Turkish dictionary

uzmanlık
Uzman olma durumu, uzmanın görevi, mütehassıslık, ihtisas
Uzmanlık
mütehassıslık
Uzman
spesiyalist
Uzman
mütehassıs
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan: "Biz de, işte para kazanmanın, iyi yaşamanın uzmanıyız dostum."- H. Taner
uzman
Belli bir işte bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse