uzantısı

listen to the pronunciation of uzantısı
Turkish - English

Definition of uzantısı in Turkish English dictionary

uzantı
{i} extension

That's just an extension of an existing idea. There's little novel about it. - Bu sadece varolan bir fikrin uzantısıdır. Bunun hakkında küçük bir roman var.

I don't know how to open files with the .art extension. - .art uzantılı dosyaları nasıl açacağımı bilmiyorum.

uygulama uzantısı
(Bilgisayar) application extension
uzantı
prominence
uzantı
(Biyoloji) appendix
uzantı
(Denizbilim) extention
uzantı
(Bilgisayar) extensions
uzantı
continuation
uzantı
extend
uzantı
(İnşaat) probe
uzantı
extent
denizin uzantısı göl
lagoon
disket kopyalama uzantısı
(Bilgisayar) disk copy extension
eyaletin başka eyaletler arasında kalan uzantısı
panhandle
kütükadı uzantısı
filename extension
microsoft access uzantısı
(Bilgisayar) microsoft access extension
piston uzantısı
(Otomotiv) piston protrusion
telsiz ana devre uzantısı
(Askeri) radio trunk extension
telsiz telefon uzantısı
(Askeri) radio trunk extension
uzantı
stipe
uzantı
tongue
uzantı
(vücut) extremities
uzantı
bill
uzantı
scape
uzantı
extension, extended part
uzantı
extension; prolongation
uzantı
offset
uzantı
appendage
uzantı
production
yapı uzantısı
aisle
Turkish - Turkish

Definition of uzantısı in Turkish Turkish dictionary

Uzantı
tentakül
uzantı
Ana konumdaki bir bütünün, özün veya durumun, kendisinden ayrı görülen, ancak aynı yapısal özellikleri içeren parçası: "Bu mutluluğu uzatmak, onun uzantısı ile kanınıza dolan sıcaklığı uzun süre muhafaza etmek istiyorsunuz."- H. Taner
uzantı
Ana konumdaki bir bütünün, özün veya durumun, kendisinden ayrı görülen, ancak aynı yapısal özellikleri içeren parçası
uzantı
Bazı nesnelerin herhangi bir yerinde görülen uzamış bölüm