Please go away and stop annoying me.
 - Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
I have to go away for a while.
 - Bir süre uzaklaşmalıyım.
I think it's time for me to walk away from this mess.
 - Sanırım bu kargaşadan uzaklaşmamın zamanıdır.
All she could do was watch him walk away.
 - Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti.
After digressing, he returned to the subject.
 - Konudan uzaklaştıktan sonra konuya geri döndü.