O, onu anında yalanladı.
 - He instantly denied it.
Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.
 - Tom was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.
Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.
 - We must deal with the problem instantly.
Her iki adam da aniden öldü.
 - Both men died instantly.
O neredeyse aniden öldü.
 - He died almost instantly.
Tom bir şeylerin yanlış olduğunu hemen bildi.
 - Tom knew instantly that something was wrong.
Tom söylediğine hemen pişman oldu.
 - Tom instantly regretted what he said.