upward motion imparted to the ball by the fingers at release

listen to the pronunciation of upward motion imparted to the ball by the fingers at release
English - Turkish

Definition of upward motion imparted to the ball by the fingers at release in English Turkish dictionary

lift
{i} kaldırma

Bir parmağını bile kaldırmazdı. - He wouldn't even lift a finger.

Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı. - This desk was too heavy for Patty to lift.

lift
(Spor) taşıma
lift
(Coğrafya) üst katman
lift
kaldırma mesafesi
lift
{f} kaldır

Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı. - The policeman lifted the box carefully.

Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum. - I forgot to lift the receiver before dialing the number.

lift
araklamak
lift
yükseltme
lift
bitmek
lift
kaldırma kuvveti
lift
ortadan kaldırmak
lift
arabasına alma
lift
{f} (kulakları) dikmek
lift
(fiil) kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak
lift
{f} (sis/duman) dağılmak
lift
kaldrış
lift
{i} yardım

Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti. - Yoshio helped me lift the box up.

Paketi kaldırmama yardım et. - Help me lift the package.

lift
(Askeri) KALDIRIŞ: Havanın kaldırıcı hassasından veya aerodinamik basınçtan ileri gelen yükseltici kuvvet; bir uçakta, kanatlar üzerindeki basıncın azalması dolayısıyla meydana gelen yükselme temayülü
lift
(isim) kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma
lift
{f} kalkmak
English - English
lift
upward motion imparted to the ball by the fingers at release

    Hyphenation

    up·ward mo·tion imparted to the Ball by the fingers at re·lease

    Turkish pronunciation

    ʌpwırd mōşın împärtîd tı dhi bôl bay dhi fînggırz ät rilis

    Pronunciation

    /ˈəpwərd ˈmōsʜən əmˈpärtəd tə ᴛʜē ˈbôl ˈbī ᴛʜē ˈfəɴɢgərz ˈat rēˈlēs/ /ˈʌpwɜrd ˈmoʊʃən ɪmˈpɑːrtɪd tə ðiː ˈbɔːl ˈbaɪ ðiː ˈfɪŋɡɜrz ˈæt riːˈliːs/
Favorites