German - Turkish
Definition of unvorteilhaft in German Turkish dictionary
- avantajsız, avantaj sağlamayan
- kötüleyen
- avantajsız
English - Turkish
Definition of unvorteilhaft in English Turkish dictionary
- inconveniently
- zahmetli bir biçimde
- inconveniently
- elverişsiz bir şekilde
- inconveniently
- rahatsız edici bir halde
- unbecoming
- yakışık almayan
- unbecoming
- yakışıksız
- unbecoming
- uymaz
- unbecoming
- yakışmaz
- unbecoming
- {s} uygun olmayan
- unbecoming
- {s} yakışmayan: Her new dress is unbecoming. Yeni elbisesi
- unbecoming
- unbecominglyuygunsuz bir şekilde
- unbecoming
- {s} uymayan
- unbecoming
- {s} yakışıksız, uygunsuz, yakışık almayan: unbecoming behavior uygunsuz davranış
- unbecoming
- {s} uygunsuz
Onun elbisesi çok uygunsuzdu.
-Her dress was very unbecoming.
- unbecoming
- {s} yakışmayan
- unflattering
- {s} kalaysız
- unflattering
- {s} övücü olmayan
- unflattering
- {s} yaldızsız
- unflattering
- {s} kötüleyen
Related Terms
German - English
Definition of unvorteilhaft in German English dictionary
- incommodiously (formal)
- unbecoming
- unflattering
- inconveniently
- ein Opfer des Modewahns (modisch, aber unvorteilhaft gekleidete Person)
- fashion victim
Related Terms
unvorteilhaft
Resimler
History
Favorites