Tom kazara USB'sini çöpe attı.
 - Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
 - Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Bu keşif tesadüfen yapıldı.
 - This discovery was made accidentally.
Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
 - Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
Hayır, yanlışlıkla parmağımı kestim! Ne yapmalıyım?
 - Oh no, I accidentally sawed off my finger! What should I do?
Sami istemeden Leyla'yı vurdu.
 - Sami shot Layla unintentionally.
Özensiz görünmeye çalışmıyorum asla, ama itiraf etmeliyim ki, istemeden yaptığım yazım hatalarıyla adım çıkmıştır.
 - I don't ever try to be sloppy. But I have to admit, I'm notorious for making unintentional typos.
Allah öfkesini kontrol edebilenleri sever ve kasıtsız ihmali affeder.
 - God loves those who can control their anger and forgive unintentional negligence.
Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.
 - A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.
He accidentally exposed the bacteria to mold spores.