German - Turkish
Definition of ungemütlich in German Turkish dictionary
- rahatsız
- rahatsız, huzursuz; (kişi) soğuk, sevimsiz
- {'ungımütlih} rahatsız, huzursuz
- iğrençsin
English - Turkish
Definition of ungemütlich in English Turkish dictionary
- uncomfortable
- {s} rahatsız
Yüzü kırmızıydı ve o sıcak ve rahatsız hissediyordu.
-His face was red and he felt hot and uncomfortable.
Bu beni rahatsız ediyor.
-This makes me uncomfortable.
- uncomfortable
- konforsuz
- comfortless
- huzursuz
- comfortless
- konforsuz
- uncomfortable
- rahat olmayan
- comfortless
- kasvetli
- comfortless
- konforsuz/ferah olmayan
- comfortless
- {s} huzursuz edici
- comfortless
- {s} rahatsız
- uncomfortable
- {s} tatsız
Göğsümde tatsız bir daralma hissettim.
-I felt an uncomfortable tightness in my chest.
- uncomfortable
- nahoş
Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım.
-I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable.
- uncomfortable
- {s} rahatsız edici
Bu emniyet kemerleri çok rahatsız edici.
-These seatbelts are very uncomfortable.
Rahatsız edici bir sessizlik vardı.
-There was an uncomfortable silence.
Related Terms
German - English
Definition of ungemütlich in German English dictionary
- uncomfortable
- comfortless
- comfortlessly
- uncomfortably
- unintimate
- ungemütlich (Person)
- defiant
- ungemütlich (Person)
- awkward
- ungemütlich (Person)
- truculent
- ungemütlich (Sache)
- uneasy
- wenn das Wetter kalt und ungemütlich wird
- when the wheather turns cold and nasty