ungünstig

listen to the pronunciation of ungünstig
German - Turkish
English - Turkish

Definition of ungünstig in English Turkish dictionary

awkward
sakar

Mary'nin kız kardeşi utangaç ve sakardır. - Mary's sister is shy and awkward.

Fok balıkları karada sakar ve gariptir, ancak suda çok zariftir. - Seals are clumsy and awkward on land, but very graceful in the water.

awkward
beceriksiz

O beceriksizce önümde eğildi. - She bent awkwardly in front of me.

Tom beceriksizce gülümsedi. - Tom smiled awkwardly.

adversely
tersine
adversely
zararına
awkward
(sıfat) sakar, beceriksiz, aksi; zorluk çıkaran, garip; kullanışsız, ters
awkward
dik başlı
awkward
münasebetsiz
awkward
kullanımı zor
adversely
karşıt olarak
adversely
muhalefet ederek
awkward
uyumsuz
awkward
mahçup edici
adversarial
(Kanun) Aleyhte

Traditional contract is a more adversarial form of contract.

adversarial
s. muhalif kimse, düşman, haşim, taraf (hukuk)
adversely
Tam tersine
awkward
{s} kullanılması zor
awkward
awkwardness beceriksizlik
awkward
{s} ters
awkward
kullanışsız/uygunsuz