unfruchtbar

listen to the pronunciation of unfruchtbar
German - Turkish
English - Turkish

Definition of unfruchtbar in English Turkish dictionary

barren
{s} çorak

Herkesin gidebileceği bir evi, sığınabileceği bir yuvası var. Benim evim çöllerdir, yurdum çorak topraklar. Kuzey rüzgarı ışığım, yağmurda bir tek paklanırım. - Everyone has a house to go to, a home where they can find shelter. My house is the desert, my home the barren heath. The north wind is my fire, the rain my only bath.

barren
(sıfat) kısır; verimsiz, çorak, kıraç; anlamsız, boş, faydasız, sonuçsuz; budala (Argo)
barren
yavan
barren
kurak
barren
meyvesiz
barren
(toprak) çorak
barren
sonuç vermez
barren
yararsız
barren
boş
barren
ürün vermeyen
barren
nispeten çorak arazi
barren
{s} anlamsız
barren
toprağı kumlu
barren
budala
barren
{s} kısır; meyvesiz; kıraç, verimsiz
barren
boş kafalı
barren
barrenness kısırlık
barren
{s} sonuçsuz
barren
barrenly kısır bir şekilde
German - English
barren
sterile
unfertile
desert
unproductive
infertile
unfruitful
fruitless
barren of
barrenly
einen Menschen/ein Tier sterilisieren (zeugungsunfähig/unfruchtbar machen, indem
to sterilise a human/an animal (make unable to produce offspring by occluding the spermatic duct/uterine tube)
einen Menschen/ein Tier sterilisieren (zeugungsunfähig/unfruchtbar machen, indem
to sterilize