Definition of une fois in French Turkish dictionary
- geçmişte, vaktiyle
- -ir -mez
- bir kez
Eğer geçmişte bir kez daha hayata yeniden başlamak için dönebilseydin, hangi yaşta dönmek isterdin?
- Si tu pouvais revenir une fois dans le passé pour recommencer une nouvelle vie, tu voudrais y revenir à quel âge ?
Bir kelimeyi en az bir kez kullanmazsan, onu öğrenemezsin.
- Si tu n'utilises pas un mot au moins une fois, tu ne peux pas l'apprendre.
- birkez
- bir defa
- bir kere
Çevirinizi bir kere daha orijinaliyle karşılaştırınız.
- Comparez encore une fois la traduction et l'original.
Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.
- Tom promène son chien au moins une fois par jour.
- bir kereye mahsus
- bir zamanlar
Bir zamanlar ormanda yaşayan bir cüce varmış.
- Il était une fois un nain, qui vivait dans la forêt.
- bir defaya mahsus
- bir sefer
Bir seferinde, beş saat tuvalette kaldı.
- Une fois, il a passé cinq heures aux toilettes.
- geçmişte
Eğer geçmişte bir kez daha hayata yeniden başlamak için dönebilseydin, hangi yaşta dönmek isterdin?
- Si tu pouvais revenir une fois dans le passé pour recommencer une nouvelle vie, tu voudrais y revenir à quel âge ?
