Sonuç asla tatmin edici değildi.
 - The result was by no means satisfactory.
Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
 - Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
Çeviri kesinlikle kolay değil.
 - Translation is by no means easy.
O, kesinlikle gelmez.
 - He will by no means come.
O hiçbir şekilde mutlu değildi.
 - He was by no means happy.
O hiçbir şekilde kibar değil.
 - She is by no means polite.
Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.
 - Her explanation is by no means satisfactory.
O hiçbir şekilde kibar değil.
 - She is by no means polite.