Turkish - English
Definition of umumiye in Turkish English dictionary
- umumi
- public
In Germany, you have to pay for everything, even to to use a public bathroom.
-Almanya'da her şey için ödeme yapmak zorundasın, umumi tuvaleti kullanmak için bile.
Is there a public phone around here?
-Bu çevrede umumi bir telefon var mı?
- umumi
- {s} communal
- umumi
- plenary
- umumi
- generalis
- umumi
- {s} general
- umumi
- exoterical
- maarif-i umumiye
- General education
- ahvali umumiye
- general conditions
- düyunu umumiye
- public debts genel borçlar
- erkânı harbiyei umumiye
- general staff genelkurmay
- heyeti umumiye the whole
- (of something)
- umumi
- public, pertaining to the public
- umumi
- general, common; public
- umumi
- general, common
- umumi
- broad
- umumi
- catholic
- umumi
- universal
- umumi
- pandemic
- umumi
- generic
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of umumiye in Turkish Turkish dictionary
- erkân-ı harbiye-i umumiye
- (Eski dil) Genelkurmay
- maarif-i umumiye
- Genel eğitim
- ADABI UMUMİYE
- (Hukuk) Umumi adab; genel ahlak kuralları
- DÜYUNU UMUMİYE
- (Hukuk) Devlet borçları
- UMUMÎ
- (Osmanlı Dönemi) Herkesle alâkalı, herkese dâir
- Umumi
- (Osmanlı Dönemi) GAFÎR
- ahlakı umumiye
- (Osmanlı Dönemi) umumî, sosyal ahlâk, anlayış
- düyunu umumiye
- Osmanlı borçları yönetimi
- umumi
- Genel
- umûmî
- (Osmanlı Dönemi) genel
Related Terms
umumiye
Hyphenation
u·mu·mi·yeResimler
History
Favorites