umliegend

listen to the pronunciation of umliegend
German - Turkish
civarında bulunan
{'umlı: gınt} çevresinde bulunan, kuşatan
English - Turkish

Definition of umliegend in English Turkish dictionary

nearby
yakında

Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı? - Excuse me, is there a toilet nearby?

Yakında yaşamasına rağmen , onu nadiren görürüm. - Although she lives nearby, I rarely see her.

nearby
{s} yanında
nearby
yakındaki

Yakındaki parkta oynamaları söylendi. - They were told to play in the nearby park.

Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı. - He was rushed by ambulance to the nearby hospital.

nearby
{s} civarında
surrounding
çevreleyen,n.çevre: v.çevir: prep.çevreleyen
surrounding
{i} çevre

Kısa sürede yeni çevreye alıştı. - He soon got used to the new surroundings.

Yeni çevreme uyum sağlamayı oldukça zor buldum. - I found it pretty hard to adjust to my new surroundings.

circumjacent
çevredeki
nearby
4yakın
surrounding
civardaki
surrounding
çevredeki
circumjacent
{s} etraftaki
circumjacent
civarda olan
circumjacent
{s} civardaki
nearby
{s} yakın. z. yakında
surrounding
{s} çevredeki, etraftaki: There are many vineyards in the surrounding area. Etrafında çok bağ var
surrounding
kuşat

Onlar bizi kuşatıyor. - They're surrounding us.

German - English
surrounding
nearby
circumjacent