Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

trickle down or fall in small drops; ooze out

listen to the pronunciation of trickle down or fall in small drops; ooze out
English - Turkish

Definition of trickle down or fall in small drops; ooze out in English Turkish dictionary

distil
damıtmak
distil
özünü almak
distil
süzmek
distil
damıt

Şimdi bu suyu damıtacağız. - Now we will distill this water.

Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü. - As the iron was heating up, Mary poured distilled water into the reservoir to make steam.

distil
imbikten çekmek
distil
(konu/vb.) özünü çıkarmak
distil
damit
distil
{f} biçimlenmek
distil
{f} imbikten geçmek
distil
(Tıp) Bir sıvıyı ısıtıp buhar haline getirdikten sonra tekrar soğutarak sıvı halinde toplamak, damıtmak
distil
{f} ayrıştırmak
distil
{f} süzülmek
distil
{f} damla damla akıtmak
distil
(fiil) ayrıştırmak, damıtmak; damlatmak, damla damla akıtmak; saflaştırmak; özünü çıkarmak; süzülmek; imbikten geçmek; biçimlenmek
distil
f., İng., bak. distill
distil
{f} damlatmak
distil
{f} özünü çıkarmak
English - English
distill
distil
trickle down or fall in small drops; ooze out
Favorites