Rüyamda, Putin Hu Jintao'ya,Kırgızistan'a yardım etmeliyiz dedi.
- „Wir müssen Kirgisistan helfen“, sagte Putin zu Hu Jintao — in meinem Traum.
Onun rüyası gerçek oldu.
- Ihr Traum war wahr geworden.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Kabuslarınızı yakalamak için bir düş kapanı kullanabilirsiniz.
- You can use a dreamcatcher to catch your nightmares.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her there.
How could I be a robot? Robots don't dream.
- Wie könnte ich ein Roboter sein? Roboter träumen nicht.
My eyes are an ocean in which my dreams are reflected.
- Meine Augen sind ein Ozean, in dem sich meine Träume spiegeln.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
... LEBEN IST NUR EIN TRAUM! ...