Bir kurşun kalemin var mı?
 - Do you have a pencil?
İki düzine kalem satın aldım.
 - I bought two dozen pencils.
O bana bir kurşunkalem verdi.
 - She gave me a pencil.
Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.
 - He has two pencils. One is long and the other one is short.
Bir kurşun kalemin var mı?
 - Do you have a pencil?
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
 - You must not write a letter with a pencil.
I penciled it in my notebook.