Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Definition of to utter or pronounce with hesitation or imperfectly; sometimes with out in English Turkish dictionary
- stammer
- kekelemek
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
-When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- stammer
- {f} kekeleyerek söylemek
- stammer
- {f} kekele
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
-When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- stammer
- kekemelik
- stammer
- {i} pepemelik; kekemelik
- stammer
- {f} pepelemek; kekelemek
- stammer
- stammeringlykekeleyerek
- stammer
- stammererkekeme kimse
- stammer
- {i} kekeleme
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
-When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- stammer
- pepe kimse
Related Terms
Definition of to utter or pronounce with hesitation or imperfectly; sometimes with out in English English dictionary
- stammer