Şımarık bir çocuğu övmenin hiçbir faydası yok. Onlar sıkı bir eğitime maruz kalmalılar.
 - There are no benefits from praising a spoiled child. They should undergo a strict education.
Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
 - The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
Cerrah beni bir ameliyat geçirmem için ikna etti.
 - The surgeon persuaded me to undergo an operation.
O düşüşünden hemen sonra bir operasyon geçirmek zorunda kaldı.
 - He had to undergo an operation immediately after his fall.
O zor bir operasyon geçirmek zorunda kaldı.
 - She had to undergo a difficult operation.